6 Ekim 2018 Cumartesi

5 Shoujo Anime Önerisi


Selam !

Bu ilk blog yazım ve elbette animelerle ilgili olacaktı. Şimdilerde işimden dolayı çok vakit ayıramasam da zamanında düştüğüm tüm depresyonlardan hep sayelerinde kurtulmuştum. O nedenle izninizle ilk yazıyı onlara ayıracağım J … ve ayırdım.
Öncelikle ilk yazı şerefine aşağıya izlemekten en keyif aldığım 5 shoujo animenin tanıtımını bırakıyorum. Umarım keyifli bir yazı olur. Hadi başlayalım.



1-      Kaichou wa Maid-sama!



Ana karakterimiz olan Ayuzawa Misaki, Seiga Lisesi’nin ilk kız öğrenci konseyi başkanı olmuştur. Bu nedenle okulda sarsılmaz bir otoritesi vardır. Fakat aynı zamanda maddi sıkıntılardan dolayı bir cosplay kafesinde çalışmak zorundadır.

Durumu okuldaki arkadaşlarından saklamaya çalışan Misaki, çok geçmeden okulun gözdesi Usui Takumi’ye yakalanır ve sonrası hep komedi, hep aşk.. Tadı damağınızda kalacağından güzel bir haber vereyim, kendisinin hala devam eden bir de mangası var. Şahane!

Biraz olsun eğleneyim, güzel vakit geçireyim diyorsanız hiç düşünmeyin başlayın. Ben sonuna nasıl geldiğimi anlamamıştım bile..



2-      Ouran Koukou Host Club


“The more important than the future is the present.”

Bir anime ne kadar eğlenceli olabilir? Tam olarak bu sorunun karşılığıdır bu anime. Belki izlediğim en iyi anime değil ama kuşkusuz en komiği. Bölüm sayısı olarak da diğerlerinden daha uzun ama inanın hiç sıkmıyor. Hadi gelin biraz tanıyalım.

Konumuz zengin ailelerin çocuklarının okuduğu bir lisede geçiyor. Diğer öğrencilerden farklı olarak Haruhi Fujioka kazandığı bir bursla bu okula girmiştir ve tek derdi ders çalışmaktır. Ama bir şekilde lisenin en gözde öğrencilerinin üyesi olduğu Host Club’a dahil olur ve dizimizin diğer bir ana karakteri olan Tamaki – ilah - Senpai ile tanışır.

Animenin en sevdiğim yanlarından birisi her karakterinin kendine has özellikleri olması ve nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde gruptaki herkesin Haruhi’ye aşık olması. (Tam bir klişe biliyorum.)

Gerçek bir anime klasiği ve çok şık bir sonla bitiyor.

Kawai! İzleyiniz.



3-      Tonari no Kaibutsu-kun


Ana karakterimiz Mizutani Shizuku diğer insanlarla arasına duvar örmüş soğuk bir kızdır. Derslerinden ve kendisinden  başka bir şey düşünmemektedir. Erkek karakterimiz Yoshida Haru ise belalı ve tembel bir öğrencidir. Okulda bir kavgaya karıştıktan sonra okula gelmeyi bırakır. Bu nedenle hocasının da isteğiyle Shizuku, ders notlarını Haru’ya götürür ve onu okula dönmesi için ikna etmeye çalışır. Bir süre sonra aslında Haru’nun hiç de düşündüğü gibi biri olmadığını görür ve hikayeleri başlar.

Tonari no Kaibutsu-kun 13 bölümlük bir seri. Yalnız diğerlerine göre biraz daha yavaş ilerliyor. Bunun konusuyla ilgili değil de konunun işlenişiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Yine de çok eğlenerek izlemiştim ve kendisinin 2. sezonunu bekleyen ciddi bir fan kitlesi var. Belki çıkar, kim bilir?



4 -    Ao Haru Ride

Ä°lgili resim

Bir animenin ismini yazmak bile mutlu eder mi ? Ediyor!

Klasik bir shoujo ama aynı zamanda şahane ve favorilerimden biri. Bir kere öncelikle gereksiz saçmalıklardan uzak, sıkmıyor. İkincisi hala dinlediğim enfes müziklere ve masalsı görsel efektlere sahip. Üçüncüsü en sevdiğim anime karakterlerinden biri olan Tanaka-kun’a sahip. Bakın bu önemli, izleyin anlayacaksınız. Her neyse ben fangirl damarım tutmadan konuya geçeyim. Zira ellerim titremeye başladı bile.

Ana karakterimiz Futaba erkeklerden fazlasıyla çekinen ve uzak duran bir kız. Erkek karakterimiz Tanaka-kun ile bir şekilde yakınlaşıyorlar ve tam o anda yaşanan bir yanlış anlaşılmayla beraber aralarına mesafe giriyor, uzun bir süre görüşmüyorlar. Yıllar sonra yeniden karşılaştıklarında ise Tanaka-kun ailesinin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle ismini değiştirmiştir ve kimliğini saklıyordur. Üstelik Futaba’ya da artık farklı davranmaya başlamıştır ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyler. Sonrasında ise iki karakterin hayatlarını sorgulamaya başlamalarını ve tekrar birbirlerine aşık olmalarını izliyoruz.

Ao Haru Ride yayınlandığı dönemde en ses getiren animelerden biri oldu ve hala klasiklerden biri olarak gösteriliyor. Anime seviyorsanız ve bir de shoujo olsun diyorsanız tam size göre. Yalnız kendisi 12 bölüm, bu nedenle bir solukta bitiyor. Tabi izlemeye değer mi? Fazlasıyla.


5-Orange


 “Geçmişteki pişmanlıklarımızı değiştirirsek, geleceği de değiştirmiş olur muyuz?”

Sona sakladım çünkü kendisi açık ara favorim. Daha tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz kendisini gözüme kestirip pusuya yatmıştım. Hakkında yapabileceğim tanım ise ; görsel şölen ve kalp ağrısı. 

Konu olarak güzel işlenmiş oldukça naif bir anime. Her karakteri detaylı işlenmiş, bu nedenle hepsiyle bir bağ kurabiliyorsunuz. Çok farklı bir konusu olmasına rağmen dram ve komedi güzel bir şekilde birleştirilmiş. Konu olarak diğer shoujo animelerin aksine klişeden fazlasıyla uzak ve çizimleri çok başarılı. 13 bölümlük bir sezon serisi ama keşke bitmese diyorsunuz.

Konusuna gelecek olursak; 16 yaşındaki Naho Takamiya okula gitmeden önce kendisine yazılmış bir mektup bulur. Fakat geç kaldığından mektubu hemen okuyamaz , ancak okula vardığında mektubu açmaya fırsatı olur. Mektup gelecekteki Naho Takamiya’dan gelmiştir. 26 yaşındaki Naho, mektupta pişmanlıklarından ve 16 yaşındaki Naho’nun bazı şeyleri değiştirmesi gerektiğinden bahseder. Naho önce inanmaz ama mektupta yazılı olan olaylar bir bir gerçekleşmeye başlar. Mektupta okullarına nakil ile Naruse Kakeru adında yeni bir öğrencinin geleceğinden bahseder. 26 yaşındaki Naho’nun Kakeru ile ilgili pişmanlıkları vardır çünkü onun dünyasında Kakeru çoktan ölmüştür. Bu nedenle 16 yaşındaki Naho’ya bazı şeyleri değiştirmesi gerektiğini ve bu sayede Kakeru’nun hayatta kalabileceğini söyler. Sonraki bölümlerdeyse Naho’nun Kakeru’yu hayatta tutmak için gösterdiği çabayı izliyoruz.

    

      Umarım sizler için keyifli bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder